AB yöneticisinden itiraf: Müzakere Falan Yapmadık

Avrupa Alpbach Forumu’nda Süddeutsche Zeitung (SZ Dossier) ile yaptığı röportajda Avrupa Komisyonu Ticaret ve Ekonomik Güvenlik Genel Direktörü Weyand, “Avrupa tarafı, transatlantik ilişkileri istikrara kavuşturmak için hızlı bir çözüm bulmak konusunda büyük baskı altındaydı – özellikle güvenlik garantileri konusunda,” diye konuştu.

Avrupa’nın, “siyasi zararı sınırlamak için iktisadi karşılıktan vazgeçtiğini” vurgulayan AB yöneticisi, “Gerçekte, bu klasik bir çıkar dengesi değil, genel bir siyasi paketi güvence altına almakla ilgiliydi,” dedi

Avrupa ihracatına yüksek gümrük vergileri ve karşı gümrük vergisinin olmayışı ile somutlaşan iktisadi asimetri, ABD ile gerilimi tırmandırmayı önlemek için kasıtlı olarak kabul edildi.

Weyand, “Komisyonun bakış açısına göre bu, ideal bir iktisadi politika çözümü değil, stratejik bir değerlendirmeydi,” dedi. Komisyon, ABD’nin sanayi ürünleri ve otomobillerine uygulanan gümrük vergilerini azaltmaya yönelik önerileri bugün (27 Ağustos) sunmayı planlıyor.

Weyand, Ukrayna’daki savaşa ve dış politika belirsizliklerine de değinerek, “Avrupa kıtasında bir kara savaşı var ve biz tamamen ABD’ye bağımlıyız. Üye devletler, Avrupa’nın karşı önlemlerinin sonucu olacak daha fazla tırmanma riskini almaya hazır değildi,” ifadelerini kullandı.

ABD’nin de güvenlik ortaklığını sorgulaması tehlikesi olduğuna işaret eden AB yetkilisi, bunu “tarihin bu dönüm noktasındaki gerçekçi siyasetin bir örneği” olarak değerlendirdi.

“İktisadi rasyonalite ile jeopolitik stratejinin ayrılmasının”, Weyand’ın analizinde de yer aldığına işaret eden SZ Dossier muhabiri, “Klasik çıkar dengesi –karşılıklı pazar erişimi, karşılıklı tavizler– siyasi birlik ile yer değiştiriyor,” diyor.

“Bu, savaş sonrası modelin sonu,” diyen SZ Dossier, bugün ticari ilişkilerin güvenlik politikası ile, tedarik zincirlerinin ise egemenlik iddiası ile yüklü olduğuna işaret ediyor.

Weyand da, “Bağımlılıklar güvenlik riski olarak görülüyor. Bu nedenle ticaret ilişkileri giderek güvenlik politikası merceğinden bakılıyor,” diyor.

Weyand, 1945’ten sonra var olan ekonomik dünya düzeninin de geri dönmeyeceğine inanıyor ve bu düzenin “sonsuza kadar bittiğini” savunuyor.

Donald Trump’ın bunun tek sorumlusu olmadığını, meselenin “yapısal değişiklikler” olduğunu düşünen Weyand, “Karşılıklı bağımlılık artık bir kazan-kazan durumu olarak algılanmıyor. Bağımlılıklar araçsal olarak kullanılıyor,” ifadelerini kulllanıyor.

Öte yandan Alpbach’ta yapılan bir tartışmada, Nobel Ödülü sahibi Joseph Stiglitz, bilindik iktisadi düzenin çöktüğü temel bulgusu konusunda hemfikir olduğunu belirtti fakat Weyand’ın AB-ABD anlaşmasına ilişkin analizine katılmadı.

Stliglitz, “Geçici bir ateşkes üzerinde anlaştılar, fakat bunu bir anlaşma olarak görmeyin. Trump hiçbir zaman bir anlaşmayı bağlayıcı olarak görmedi,” diye konuştu

İktisatçı, Avrupa’nın sadece “ABD’nin siyasi keyfiliğine” karşı değil, kendi sınırları içindeki piyasa bozulmalarına karşı da kendini silahlandırması gerektiğini ekledi ve “Çok sayıda kurumsal sübvansiyon var. Ben buna steroidli damlama ekonomisi derim,” dedi.

Öte yandan Weyand, jeopolitik risklere karşı soğukkanlı bir yaklaşım savunuyor. AB Genel Direktörü, Avrupa’nın iktisadi güvenlik stratejisinin “içgüdüsel hislere” değil, “risk değerlendirmelerine dayandığını” söylüyor.

AB yetkilisi, “İhtiyacımız olan şey vazgeçilmez olmak. Avrupa, küresel tedarik zincirlerinde vazgeçilmez hale gelmelidir; böylece bağımlılıklarımız bize karşı kullanılmasın,” iddiasında bulundu.

Fakat AB’nin karar alma yapılarının buna hazır olup olmadığı sorulduğunda, hayır cevabı verdi. Weyand, “Doğru yönetişimimiz yok, doğru zihniyetimiz de yok,” diye konuştu.

Ona göre AB, risklerin siyasi farkındalığı ancak riskler gerçekleştiğinde ortaya çıktığı için genellikle değerli zaman kaybediyor.(Harici)

Başa dön tuşu