Gazze’de İsrail tarafından öldürülen Al Jazeera muhabiri Enes eş Şerif kimdir?

İsrail güçleri Pazar günü, basın mensuplarına yönelik kasıtlı saldırıları kapsamında, önde gelen Al Jazeera muhabiri Enes eş Şerif’i, Gazze’de dört meslektaşıyla birlikte katletti.
Enes eş Şerif geçtiğimiz iki yıl boyunca Gazze’deki ölümcül savaş sırasında bölgeden yaptığı kapsamlı ve yorulmak bilmeyen haberlerle öne çıkmıştı. Kendisi sık sık basın yeleği ve kask giyerken ve elinde mikrofonla savaşın vurduğu kuzey bölgesinden haberler verirken görülüyordu.
Gazze’nin seslerinden biri olarak anılan Enes, İsrail’in tahliye emirlerine rağmen ağır bombardıman altındaki kuzey Gazze’den tahliye edilmeyi reddetti ve hayati tehditlere, korkunç insani koşullara ve güvenlik tehditlerine rağmen haber aktarmaya devam etti.
Enes eş Şerif geçen yıl, gazetecilerin karşı karşıya kaldığı trajik koşullara ve 61.000’den fazla Filistinlinin ölümüne neden olan yıkıcı savaşı sona erdirmek için uluslararası eylem eksikliğine rağmen “son nefesine kadar” haberlerini sürdürmeye yemin etmişti.
28 yaşındaki genç gazeteci, aralarında muhabir Muhammed Kraykeh ve kameramanlar İbrahim Zahir, Muhammed Nevfal ve Mümin Aliva’nın da bulunduğu diğer dört Al Jazeera muhabiriyle birlikte Gazze’nin doğusundaki Şifa Tıp Kompleksi yakınlarındaki bir çadıra düzenlenen saldırıda katledildi.
Saldırı tüm dünyada hak örgütleri ve gazeteciler tarafından kınandı.
Kanal ve Gazze yetkilileri, saldırı sırasında bir asistan ve iki kişinin daha öldüğünü açıkladı.
Enes’ten geriye eşi ve iki çocuğu, kızı Şam ve oğlu Salah kaldı. Sosyal medyada yer alan görüntülere göre gazeteci için Pazar günü ölümünden kısa bir süre sonra cenaze törenleri düzenlendi.
Eş Şerif’in babası Aralık 2023’te Gazze kentindeki Cebaliye mahallesinde evlerine düzenlenen bir hava saldırısında öldürülmüştü. Savaş boyunca ve ölümünden önce Eş Şerif, İsrail’in diğer bir Al Jazeera muhabiri İsmail el Gul da dahil olmak üzere gazetecileri kasıtlı olarak hedef alması nedeniyle birçok meslektaşını da kaybetti.
“Cebaliye’nin evladı”
Enes eş Şerif savaş boyunca İsrail’in iftiralarına maruz kaldı ve İsrail bu iftiraları öldürülmesini haklı göstermek için kullandı. Tel Aviv, herhangi bir kanıt olmaksızın onu sık sık “Hamas mensubu” olmakla suçlamış, telefon görüşmeleri ve sosyal medya kampanyalarıyla tehdit etmişti.
Hem Al Jazeera hem de Enes eş Şerif bu iddiaları şiddetle reddederken, Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) gibi hak savunma grupları uluslararası toplumu Eş Şerif’i korumaya çağırdı ve tehditleri suikastın habercisi olarak nitelendirdi.
Bu yılın Ocak ayında Gazze’de ilan edilen ateşkes sırasında Enes eş Şerif’in canlı yayında ateşkesle ilgili haber yaparken koruyucu giysilerini çıkarması, yoldan geçenlerin ve bölge sakinlerinin alkışlarına neden olmuştu. Yerel halk, internette viral olan bu duyuru üzerine sevinç içinde Enes eş Şerif’i omuzlarına almıştı.
Enes eş Şerif kimdir?
1996’da Gazze Şeridi’ndeki Cebaliye mülteci kampında doğan Enes, çocukluğundan beri gazeteci olmayı arzuluyordu.
Enes, 2008-2009 Gazze savaşı sırasında gazetecilerin haberlerini izlerken çekilmiş görüntüleri sosyal medyada yeniden ortaya çıktı.
Enes, El Aksa Üniversitesi’nde radyo ve televizyon alanında uzmanlaşarak kitle iletişim eğitimi aldı. Al Jazeera’ya katılmadan önce kariyerine Al-Shamal Media Network’te başladı.
Ayrıca 2024 yılında İsrail’in Gazze’ye açtığı savaşı görüntüleyerek Son Dakika Haber Fotoğrafçılığı dalında Pulitzer Ödülü kazanan Reuters ekibinin bir parçasıydı.
Pulitzer jürisi, İsrail’in saldırısının ilk günlerini belgeleyen görüntüleri “ham ve acil” olarak nitelendirdi ve gazetecileri olayları belgelemek için hayatlarını riske attıkları için övdü.
Pazar günkü saldırıda öldürülen diğer muhabir Kraykeh, kariyerine Gazze savaşının başlangıcında Al Jazeera’da başlamış ve daha önce Euro-Med Human Rights Monitor’de çalışmıştı.
İsrail güçleri tarafından 2024 yılı başlarında ordunun Gazze’deki toplu tutuklama kampanyası sırasında gözaltına alınmıştı.
Gazze şehir merkezinde dünyaya gelmiş olan olan Kraykeh, Gazze İslam Üniversitesi Gazetecilik ve Medya bölümünden mezun oldu. El Şerif gibi Kraykeh de savaş sırasında yakınlarını kaybetmiş, hem erkek kardeşi hem de annesi İsrail tarafından öldürülmüştü.
Kanalda fotoğrafçı olarak çalışan Zahir de Gazze’deki sağlık hizmetlerinde gönüllü sağlık görevlisi olarak çalışmıştı.
Nevfel ve Aliva da yorulmak bilmeden savaşı takip eden adanmış fotoğrafçılardı.
İsrail’in beş Al Jazeera gazetecisini öldürmesiyle savaş sırasında öldürülen medya çalışanlarının sayısı da artmış oldu. CPJ toplam 186 gazetecinin öldürüldüğünü ancak ölü sayısının çok daha yüksek olmasının beklendiğini açıkladı. Savaşın patlak vermesinden bu yana Gazze, basın grupları tarafından 1992’den bu yana gazeteciler için “dünyanın en tehlikeli yeri” olarak nitelendiriliyor.
“Gazze’yi unutmayın”
Ölümünün ardından Enes Şerif’in X hesabından İngilizce ve Arapça bir mesaj yayınlandı.
Mesajda şu ifadeler yer alıyordu: “Bu benim vasiyetim ve son mesajımdır. Eğer bu sözler size ulaşırsa bilin ki İsrail beni öldürmeyi ve sesimi susturmayı başarmıştır. Öncelikle Allah’ın selamı, rahmeti ve bereketi üzerinize olsun.
Allah biliyor ki, Cebaliye mülteci kampının ara sokaklarında ve caddelerinde hayata gözlerimi açtığımdan beri halkıma destek ve ses olmak için elimden gelen tüm çabayı ve gücü gösterdim. Umudum, Allah’ın ömrümü uzatması ve böylece ailem ve sevdiklerimle birlikte işgal altındaki Askalan (El Mecdel) şehrimize dönebilmemdi. Ancak Allah’ın iradesi önce geldi ve O’nun hükmü nihaidir.”
El Şerif mesajında savaştan bahsetti, “uluslararası toplumu ailesini korumaya çağırdı ve Allah’tan şehadetini kabul etmesini” diledi.
Sözlerine şöyle devam etti: “Müslüman dünyasının tacındaki mücevher, bu dünyadaki her özgür insanın kalp atışı olan Filistin’i size emanet ediyorum. Size oranın insanlarını, hayal kurmaya ya da güven ve huzur içinde yaşamaya asla vakit bulamayan mazlum ve masum çocuklarını emanet ediyorum.
Gazze’yi unutmayın… Ve affedilmek ve kabul edilmek için içten dualarınızda beni de unutmayın.”
Enes eş Şerif, ölümünden bir saat önce de İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını yoğunlaştırması üzerine sosyal medya hesabından bir mesaj paylaşmıştı.
Enes’in ve arkadaşlarının can verdiği saldırının ardından Al Jazeera bir açıklama yayınlayarak muhabir ve fotoğrafçılarının “hedef gözetilerek öldürülmesini” ve “basın özgürlüğüne yönelik bir başka bariz ve önceden planlanmış saldırıyı” en şiddetli ifadelerle kınadı.
Kurumun açıklamasında, “Enes ve meslektaşları Gazze’de kalan son sesler arasındaydı ve dünyaya Gazze halkının yaşadığı yıkıcı gerçekleri sansürsüz ve yerinden aktarıyorlardı” ifadeleri de yer aldı.
Kaynak: Mepa News, The New Arab