Hepsine, onlara da bunlara da Rabbinin ihsanından artırarak veririz.

Hepsine, onlara da bunlara da Rabbinin ihsanından ‘artırarak veririz’. Rabbinin ihsanı kesilmiş değildir. İsra/20
Allah teala bu âyet-i Kerimede, sadece dünya hayatına inanan ve onun için çalışan kâfirlere de, âhirete iman edip onun için çalışan müminlere de bu dünya hayatında nimetlerini esirgemediğini, zira bu nimetlerin dünyada hiç kimseye yasak olmadığını beyan ediyor ve dünyada kendilerine nimet verilen kâfirlerin, şımararak hesaba çekilmeyeceklerini sanmamalarını ihtar ediyor.
Kâfirlerin, dünyada rızıklandırılmaları, onların, bu rızıkları gerçek olarak hak etmelerinden değil, Allahın, yaratıklarına karşı merhametli davranmasından ve dünyanın, Allah nezdinde bir değer taşımamasındandir.
Resulullah (s.a.v.) efendimiz bu hususta şöyle buyurmaktadır:
“Şayet dünya Allah katında bir sivrisineğin kanadı kadar değerli olsaydı orada bir kâfire bir yudum su dahi içirilmezdi.
Yeryüzünün alanı dardır. Bir kara parçası olarak dünya sınırlıdır. Buna rağmen yeryüzünde yaşayan insanlar, şartları, imkânları, hedefleri ve amelleri açısından birbirinden çok farklıdırlar. Alabildiğine geniş ve alabildiğine uzun bir zamanı kapsayan, yani dünyanın bütünü ile yanında bir sinek kanadı kadar değeri bulunmayan ahirette onların aralarındaki farklar nasıl olur acaba?
Ayet-i Kerimeden şunu anlamak mümkündür: Allah, dünyayı isteyene dünya nimetlerini, âhireti isteyene de âhiret nimetlerin verir. Böylece herkesin isteğini yerine getirir, nimetlerini kimseden esirgemez. Böylece geçici dünya nimetlerini isteyenler onunla kalırlar. Bunların, âhiret nimetlerinden bir paylan yoktur.
TABERİ TEFSİRİ
Evet Biz onların ve bunların her birerine Rabbinin nimetlerinden ulaştırırız. Dünyayı isteyenlere de, âhireti isteyenlere de istediklerini veririz. Rabbinin nimeti kimseye yasak kılınmış değildir.
Evet kimileri sadece bu dünyada isterler. Tüm dualarını, tüm plan ve programlarını dünyalıklar adına yapar. Ama kimileri de hem dünyanın hayırlarını, hem de âhiretin hayırlarını ister. Planını, hesabını, kitabını buna göre yapar. Ya Rabbi bize dünyada da âhirette de güzellikler ver derler. Ya Rabbi bize verdiklerin sadece dünya mutluluğu değil, aynı zamanda âhiret saadetini de sağlasın derler. Verdiklerin bizi Senin rızana ve cennetine ulaştırıcı olsun derler. Hesaplarını buna göre yaparlar, amellerini buna göre ayarlarlar.
Ve işte bu âyetlerde Rabbimizin beyanına göre bu iki grup insandan her ikisi de hedefine ulaşacaktır anlıyoruz. Her ikisine de istediğini verecektir Rabbimiz. Öyleyse gelin ne isteyeceğimize iyi karar verelim. Seçimimizi güzel yapalım ki hem dünya mutluluğu bizim olsun hem de âhiret başarısı bizim olsun. Hem dünyayı kaybetmeyelim hem de âhireti kaybedenlerden olmayalım.
BASAİRUL KUR’AN