Hizbullah lideri: Kimsenin Hizbullah’ın silahlarını almasına izin vermeyeceğiz

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım, yaptığı televizyon konuşmasında, İsrail’in Lübnan’a yönelik
saldırılarını sürdürmesine dikkati çekerek, Hizbullah’ın zayıf
olmadığını ve saldırıların durmaması halinde yeri geldiğinde karşılık
verebileceklerini söyledi.

İsrail’in Lübnan’a saldırılarını günlük
olarak tekrarladığını ve ateşkesten bu yana İsrail saldırıları
sayısının 2 bin 700’ü aştığını dile getiren Kasım, İsrail’in Lübnan’a
yönelik sürdürdüğü bu saldırılar için hiçbir gerekçenin olmadığını
kaydetti.

“BİZİM ZAYIF OLDUĞUMUZU DÜŞÜNENLER YANILIYORLAR”

İsrail saldırılarına karşı diplomatik çabalara fırsat
verdiklerini ancak bu fırsatın sınırsız olmadığını aktaran Kasım, “Bizim
zayıf olduğumuzu düşünenler yanılıyorlardır.”
dedi.

Kendilerinin
İsrail saldırılarına karşılık verme seçeneklerinin olduğuna işaret eden
Kasım, “Denemek istiyorsanız devam edin, tepkimizi zamanı geldiğinde
görürsünüz.”
diye konuştu.

Hizbullah lideri, Lübnan’da güç
kullanılarak Hizbullah’ı silahsızlandırma talebini dillendirenleri
hatırlatarak, şunları söyledi:

“Bu düşman İsrail’e bedava sunulan bir hizmet olduğu gibi olmayacak bir fitnedir. Direnişe (Hizbullah) saldıranlar ve silahlarını almaya çalışanlarla tıpkı İsrail’e karşı mücadelemiz gibi mücadele edeceğiz. Direniş, Lübnan devletinin kendi topraklarını koruma gücüne sahip olmadığında işgale karşı bir reflekstir.”

“ÖNCELİKLE İSRAİL ATEŞKESE BAĞLI KALSIN”

Kasım,
“Kimsenin Hizbullah’ın veya direnişin silahlarını almasına izin
vermeyeceğiz. Çünkü Hizbullah ve direniş birdir. Bu düşünceyi
sözcüğünüzden çıkarmalısınız.”
ifadelerini kullandı

İsrail’in
genişleme politikalarıyla saldırdığını ve Filistin topraklarıyla
yetinmeyerek Lübnan’ı da istediğini savunan Kasım, “Lübnan’daki
direnişin özelliği büyük ve etkili başarılarla başladı. Direniş
olmasaydı işgalci Lübnan’dan çıkmayacaktı.”
diye konuştu.

Lübnan’da
bazıların temel sorunu Hizbullah’ın silahlarında gördüğünü ancak
sorunun İsrail’in işgal ettiği topraklardan çıkması olduğunu vurgulayan
Kasım, “Ateşkes anlaşması Litani Nehri’nin güneyiyle sınırlıydı ve
üzerimize düşen her şeyi yaptık. Öncelikle İsrail ateşkese bağlı kalsın,
Lübnan da Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 1701 sayılı
kararının diğer maddelerini tartışmaya başlar.”
dedi.

Lübnan’da ulusal savunma stratejisiyle ilgili diyaloğa değinen Kasım, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Diyaloğun mekanizmasını belirleyecek kişi Cumhurbaşkanı Joseph Avn’dır. Bizler de zamanı geldiğine buna katılmaya hazırız. İsrail işgal ettiği noktalardan çekilsin ve saldırılarını durdursun. Bu, savunma stratejisini tartışmalarına girmemiz için önemli bir adım olacak. Savunma stratejisi de orduyu nasıl güçlendireceğimiz, direniş ve silahlarından nasıl yararlanacağımızla ilgili olacak.”

LÜBNAN İLE İSRAİL ARASINDAKİ ATEŞKES VE İHLALLER

İsrail ile Lübnan arasında 27 Kasım 2024’te yapılan ateşkes anlaşmasına rağmen İsrail sıklıkla anlaşmayı ihlal ediyor.

Lübnan
ile İsrail arasındaki ateşkes anlaşması kapsamında oluşturulan Ateşkesi
Denetleme Komitesinde Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Barış Gücü
(UNIFIL), Lübnan ve İsrail’in yanı sıra Fransa ile ABD de yer alıyor.

Lübnan’a
yönelik kara saldırıları sırasında sınır hattındaki beldelere giren
İsrail ordusu, ateşkes anlaşmasındaki geri çekilme maddesine rağmen
Hamamis Tepesi, Aziyye Tepesi, Uveyda Tepesi, Balat Dağı ve Lebbune
Tepesi olmak üzere 5 noktada varlığını sürdürüyor.

Ateşkesin
sağlanmasının ardından İsrail’in düzenlediği saldırılarda 190’dan fazla
kişinin öldüğü, 485 kişinin yaralandığı belirtiliyor.

BMGK, Lübnan
ile İsrail arasında 12 Temmuz 2006’da başlayan şiddetli savaşa son
verilmesi çağrısında bulunan 1701 sayılı kararı 11 Ağustos 2006’da
oybirliğiyle kabul etmişti.

Başa dön tuşu