Bartın’da, “Gazze’ye Destek Siyonizme Lanet” eylemi gerçekleştirildi!

“Gazze’ye Destek, Siyonist İsrail’e Lanet” gündemi ile gerçekleştirilen eyleme çok sayıda Bartınlı katıldı.

Basın metninde, Gazze’de yaşanan insanlık dışı muameleler, ABD ve İsrail tarafından işlenen soykırım, çocuk ve kadın cinayetleri, ABD, ortağı İsrail ve batının desteği ile gerçekleştirilen büyük katliam karşısında dünyanın sessiz kalması tavırlarını lanetleyen açıklamalara yer verildi. Eylemde okunan bildiride, Gazze halkına uygulanan açlık ambargosu, büyük yıkım tüm sağlık sistemlerinin çökertilmesi, açlık karşısında insani yardım kampanyası adı altında ABD ve siyonist İsrail’in gerçekleştirdiği katliamlara ve insanlık vicdanının iflas ettiği dehşet verici görüntülere karşı duyarlılıkların altı bir kez daha çizildi.

Eylemde siyonist İsrail’i, ortağı ve en büyük destekçisi ABD’yi lanetleyen sloganlar atıldı ve tekbirler getirildi.

Bartın Sivil İrade Platformu adına bildiriyi Muhammed Emin Kelleci okudu. Eylemde،, Sefayi Albayrak tarafından dua yapıldı.

20250803-03-bartin.jpeg

20250803-04-bartin.jpeg

20250803-05-bartin.jpeg

Okunan bildiri metni:

“İsmail Heniyye şehadetinden önce, “Gazze, Kudüs, Mescid-i Aksâ ve Filistinli esirlere destek amacıyla 3 Ağustos gününün ‘Küresel Dayanışma Günü” ilan edilmesi çağrısı yapmıştı.  Ancak üç oğlu ve dört torununu kendinden önce  gönderdiği gibi, 31 Temmuz 2024 günü Tahran’da hain bir suikastla şehit edilmişti.

 Bizim bu tarihte bir araya gelmemiz şehidimize vefa ve onun  davetine icabet anlamı taşıdığı için manevi öneme sahiptir. Gazze soykırımı ve Siyonist aç bırakma politikalarına karşı küresel halk hareketlerinin yükseldiği bir tarihte Bizim de destek vermemiz insanlığımızın ve İmanımızın gereğidir.

 Kardeşlerim gün geçmiyor ki Siyonist zalimler zulümlerine yenilerini eklemesinler. Gazze’de soykırımın yeni adı “AÇLIK” şimdi. Evlerin, hastanelerin ve okulların vurularak on binlerce kadın ve çocuğun ölümünün ardından Siyonistler açlığı bir kitle imha silahı olarak kullanıyorlar artık.  Yardım tırlarını kapılarda bekletip  içeriye su ve gıdanın girmesini engelliyor, az miktarda yardımı almak için toplananları  kurşunlara hedef ediyorlar. Sözün bittiği, akılların yitip gittiği bir noktadayız.

Ancak tesellimiz odur ki Gayya kuyuları onları, Kevser pınarları şehitlerimizi beklemektedir. Ve tesellimiz o dur ki  Gazze ödediği ağır bedele rağmen Siyonist zalimlerin gerçek yüzlerini tüm dünyaya ifşa etmiştir. Başta İsrail’in kendini savunma hakkından bahseden destekçileri bile bu hafta havadan insani yardım  göndermeye ve  Filistin devletinin meşruiyetini kabul etmeye mecbur olmuşlardır. İsrail asıl büyük hezimeti bundan sonra yaşayacaktır. İsrail pasaportlarına vize verilmeyeceği, İsrailli şirketlerin ülkelere sokulmayacağı ve endişeye kapılan İsraillilerin Filistin’i fevçfevç terk edecekleri günler gelmiştir. Bu raddeden sora Gazze’nin yeniden ayağa kalktığını ama Siyonizm’in kendi enkazının altında yok olduğunu şahit olacağız İnşallah. Evet, gecelerimiz çok karardı ;ancak karanlık gecelerin sabahları yakın olur.

Artık herkes anlamıştır ki İsrail dünyanın kayıtsız kalamayacağı insani ve vicdani bir varoluş sorunudur. İsrail sadece Gazze’yi değil küresel barışı ayakta tutan uluslararası mekanizmaları da enkaza çevirmiştir. Soykırım suçluları uluslararası hukuk karşısında yargılanıp ceza almadığı ve İsrail yalnızlaştırılmadığı sürece bu kurumlar bir daha ayağa kalkamayacaktır.

Kardeşlerim,  artık gözümüzdeki yaşı silip Siyonist zalimlerden hesap sormanın zamanı gelmiştir.  Artık Boykotu dalga dalga genişletmenin, soykırımı hatırlatacak anıtlar ve kalıcı eserler ortaya koymanın, soykırıma destek veren Siyonist işbirlikçilerinin alınlarına kara leke sürüp dünyayı onlara dar etmenin vakti gelmiştir. “Rabbimiz Hud Suresinde;  “ Zalimlerin yanında olmayın; sonra ateş sizi de yakar” diyerek bizleri ihtar etmiştir. Müslüman, zalimin yanında, yakasında ve tarafında olamaz.  Bu açıdan Siyonist firmaların ürünlerini satın almamak artık yeterli değildir.  Bu kanlı ürünleri raflarına koyanlara ve önümüze getirenlere de  “Ben bu kanlı ve pis ürünü, istemiyorum, sen de satma kardeşim” diyerek koyu bir boykot iklimi oluşturmalıyız. Yavrularımız onların ürünlerine el uzattıklarında yavrularımızı ateşi tutacaklarmış gibi çekip kollamalıyız.  Ancak bu şekilde zalimlerin yanında olmadığımızı açıkça ilan edip ateşin bize dokunmasının önüne geçebiliriz.

Biz Bartın Sivil İrade Platformu olarak Siyonizm nefessiz kalana, Mescidi Aksa zincirlerini kırana ve nehirden denize Filistin özgür olana dek Kudüs davası için sesimizi yükseltmeye devam edeceğimizi beyan ederiz”

Başa dön tuşu