Mahmud İsa’nın 33 Yıllık Cezaevi Hayatı ve Özgürlüğü

Mahmud İsa, 33 yıl boyunca İsrail cezaevlerinde kaldıktan sonra serbest bırakıldı. Filistin direnişinin önemli figürlerinden biri olarak tanınıyor.

Mahmud İsa, 1980’lerin sonlarında Hamas’ın Kudüs yapılanmasında aktif bir rol üstlenmiş bir genç olarak, hareketin kurucusu Şeyh Ahmed Yasin’i kurtarmak amacıyla çıktığı yolda İsrail zindanlarına düştü. 1992’de, 24 yaşında iken girdiği cezaevinden, yıllar sonra, 57 yaşında serbest bırakıldı.

İsa, Hamas’ın kurucusu Şeyh Ahmed Yasin’in kurtarılması için gerçekleştirilen bir operasyonda yer aldı. Bu süreçte, İsrail sınır polisi mensubu Nissim Toledano’nun kaçırılması eylemi, direnişin stratejik bir hamlesi olarak değerlendirildi. Ancak İsrail, bu talebi reddetti ve İsa’nın adı, istihbaratın kara listesine yazıldı. Bir yıl sonra yakalanarak, uzun bir ceza sürecine girdi.

İsa, çoklu müebbet cezalarla yargılandı ve uzun yıllar boyunca ağır tecrit altında tutuldu. 2002 ile 2012 yılları arasında, kesintisiz 10 yıl boyunca tek kişilik hücrede yaşadı. Ailesiyle görüş hakları kısıtlandı ve cezaevi içindeki hareket alanı neredeyse tamamen kapatıldı. İsrail makamları, onu “yüksek güvenlik riski” olarak nitelendirerek, adını pek çok takas listesinden çıkardı.

Cezaevinde geçirdiği yıllar, İsa’nın kimliğini eritmedi, aksine onu daha da güçlendirdi. Farklı eğilimlerden Filistinlilerle kurduğu ilişkiler, onu yalnızca bir savaşçı değil, aynı zamanda bir fikir taşıyıcısı haline getirdi. Zindandaki günlerinde yazdığı mektuplar, Filistinli mahkûmlar arasında dolaşmaya başladı. Bu mektuplarda, tecridin ona yalnızlığı değil, direnişin derinliğini öğrettiğini ifade etti.

İsa, uzun süreli mahkûmlardan biri olarak, Filistin halkı için bir sabır sembolü haline geldi. Geçtiğimiz günlerde, Hamas ile İsrail arasında yapılan yeni bir takas düzenlemesi çerçevesinde serbest bırakılması, yıllar süren bir inatlaşmanın sona erdiği bir an olarak değerlendirildi.

Serbest kaldıktan sonra verdiği röportajlarda, geçmişini romantize etmeden ama kararlılıkla anlattı. Zindanda geçirdiği süre boyunca öğrendiği sabrın yanı sıra, zamanın da önemli bir öğretici olduğunu belirtti. Ayrıca, işgalin asıl korkusunun silahlar değil, fikirlerin hayatta kalması olduğunu vurguladı.

Bugün Mahmud İsa, Filistin direnişinin hem eski kuşağının tanığı hem de yeni kuşağın hafızası olarak anılmaktadır. Onu tanıyanlar, hala sessiz ama etkili bir figür olarak değerlendirmektedir. Yıllarını hücrede geçirmiş bir adamın sesi, artık dışarıda da yankılanmakta ve bir halkın inatla hayatta kalma iradesinin simgesi haline gelmiştir.

Başa dön tuşu