Türkiye, neden tekstil ihracatında geriliyor?

Türk hazır giyim sektörü, kilogram başına 16 dolar katma değer seviyesine ulaşarak geleneksel ürün gamı ve pazarlarda daha fazla fiyat artışı yapmakta zorlanıyor. Markalaşma ve teknik tekstil üretimi olmadan fiyat rekabetinin ön planda olduğu pazarlarda yükselmek neredeyse imkansız hale geldi. Bu yüzden üretim hacmini korumak için geleneksel pazarlarda kalmak zorunda. Ancak ihracat payındaki düşüş ve rekabet kaybı sektörü, üretim ve yatırımını daha uygun maliyetli ülkelere kaydırma seçeneklerini değerlendirmeye itti. Türkiye’de küçülme ve dışarıda üretim yapma ya da tamamen üretimi başka ülkelere taşıma eğilimi giderek yaygınlaşıyor. Bu durumun devam etmesi halinde Türkiye ekonomisi ve istihdamı olumsuz etkilenecek ve sektörün geleceği risk altında olacak.

GELECEĞE STRATEJİ VE YENİ DÜZEN

TGSD Başkanı Dr. Ümit Özüren, hazır giyim sektöründeki zorluklara çözüm bulmak ve rekabet gücünü artırmak için kapsamlı bir eylem planı üzerinde çalıştıklarını açıkladı. Bu kapsamda, yıl sonuna kadar “Türk Hazır Giyim Sektörü Strateji Belgesi” ve 2026’nın ilk çeyreğinde “UFUK 2040 Stratejik Planı” yayımlanacak. 7-8 Ekim’de düzenlenecek 18. İstanbul Hazır Giyim Konferansı’nın teması “Yeni Düzenin Pusulası” olarak belirlendi. Konferans, yeni düzen, yeni ve uzak pazarlar, inovasyon ve markalaşma gibi sektörün geleceğini şekillendirecek dört kritik odak noktasını ele alacak. Ekonomik dengelerden üretim teknolojilerine, ihracat fırsatlarından mikro ihracata kadar birçok önemli konu hem ulusal hem uluslararası uzmanlarla tartışılacak. İkinci gün ise 1.500’ün üzerinde ikili iş görüşmesi (B2B) yapılacak ve sektörün ihracat kapasitesi artırılmaya çalışılacak. Zorluklara rağmen TGSD, sektörün sürdürülebilir büyümesi için kararlılıkla yol göstermeye devam edecek.

dunyada tekstil sektorunun durumu nedir piyano tekstil scaled 1

HAZIR GİYİM SEKTÖRÜNÜN ÖNCELİKLİ TALEPLERİ

Hazır giyim sektörü, döviz kuru ile enflasyonun uyumlu hareket etmesini ve ihracatçılara döviz dönüşüm desteği sağlanmasını talep ediyor. İşletme sermayelerinin uygun faizlerle ve uzun vadeli kredilerle desteklenmesi, KOBİ’lere verilen çalışan başı desteklerin tüm firmalara yaygınlaştırılması, bölgesel asgari ücret düzenlemeleri ve Eximbank kredi desteklerinin artırılması da finansman açısından öncelikler arasında yer alıyor. Avrupa Yeşil Mutabakatı uyumu için sanayicilerin güneş enerjisi yatırımlarındaki ruhsat sorunlarının çözülmesi, işletmelerin ölçek büyütmesini sağlayacak yeni teşvikler ve mikro ihracat ile KDV iade süreçlerinin kolaylaştırılması da talep ediliyor. Ayrıca, EYT mağdurlarının iş gücüne dönüşüne destek verilmesi, kadınların istihdama katılımını artıracak SGK prim muafiyetleri ve kreş yatırımlarının yaygınlaştırılması sosyal destekler arasında bulunuyor. Bunların yanında kısa çalışma ödeneğinin yeniden devreye alınması ve ham madde ithalatındaki vergilerin kaldırılması da istihdamın korunması için kritik görülüyor. Tüm bu talepler, sektörün sürdürülebilir büyüme ve rekabet gücünü yeniden kazanması için hayati önem taşıyor.

Başa dön tuşu